Makinasız fotoğraf çekmek olur mu?, hangi makineyi almalıyım?, Canon mu alsam Nikon mu yoksa Sony mi? demeden önce ilk olarak bu yazıyı okuyun. Fotoğrafçı Mehmet Aşık yazısında fotoğrafın nasıl çekileceğini konusunda bizi aydınlatıyor: Zeki Demirkubuz; “Masumiyet” ve “Kader” filmlerindeki Uğur karakterinin ortaya çıkışını şöyle anlatır: İşportacılık dönemimde, İstanbul’un kenar semtlerinden birinde uzaktan gözlemlediğim bir kızı hayal etmekle başladı aslında. Yani onun da kaynağı aslında bir yüzdür. Sonuçta bir gözlemin üzerinden, bir insan yüzünün ya da yüzündeki ifadenin başkasında uyandırdığı duygudur. Makinasız Fotoğraf Çekmek Söyleşinin ilerleyen dakikalarında bu gözlemin sadece bir karakterin değil iki filmin de ortaya çıkış hikayesi olduğunu anlıyoruz: Masumiyet ve Kader. Demirkubuz’un filmin karakterlerini 200 mm bir objektifle uzaktan fotoğrafladığını sanmıyorum. Demirkubuz bu iki filmi de daha ortada kamera, objektif ve oyuncular yokken zaten kafasında çekip bitirmişti. Sadece bizlerin de görebilmesi için ete kemiğe büründürerek filmi bir de fiilen çekti. Ama bildiğim bir şey var ki; fotoğraf makinasız da hayattan kareler…
Babam bir akşam eve geldiğinde, ‘’Yaşar Kemal’in yanından geliyorum’’ dedi. Kalbim çarptı. Lise yıllarımda birkaç kişiye hayranlığım olmuştu ama büyüyüp akıllanmaya başladığımda bu ülkede hayran olunması gereken insanların…
Oscar Schmidt… Bu ismi çok fazla bileniniz yoktur eminim. Benim kuşaktan eline basketbol topu almış veya basketbol meraklısı olanların ancak anımsayacağı bir isim. Ama emin olun, eğer 1984…
Seattle: Huzurun Şehir Hali – Seattle Gezi Notları
Ülkemize çok uzakta, Amerika’nın kuzeybatısında bir cennet: Seattle MÜZİĞİN, TEKNOLOJİNİN VE KAHVENİN ŞEHRİ SEATTLE Kulağınızda Grunge müzik, elinizde dünyanın ilk Starbucks’ında hazırlanmış sıcacık bir kahve ile ayaklarınızı uzatmış, kıyıları dünyada oldukça ender bulunan sıklıkta ve yemyeşil ormanlarla süslenmiş masmavi bir okyanusa bakıyorsanız ve üzerinizden sık sık geçen deniz uçakları bile bu keyfinizi bozmuyor, aksine manzaranıza güzellik katıyorsa, şu anda kesinlikle Seattle’dasınız demektir. İnsana her metrekaresinde huzur aşılayan bir kent olan Seattle, Amerika Birleşik Devletleri’nin Washington eyaletinde yer alan, ülkenin en kuzeybatı ucunda konumlamış, Kanada ile sınır bir okyanus kentidir. Şimdi bu gizemli ve ne yazık ki bize oldukça uzak kenti daha yakından tanıyalım. Seattle Şehri Seattle, ABD’nin ilk 10 büyük şehrinden biridir. Yapılan tarihi kazılar göstermiştir ki Seattle’da insan varlığı en az 4000 yıldır devam etmektedir. Kanada’nın sınırında, genelde demokratların, sol görüşlü kişilerin oturduğu, Boeing, Microsoft gibi büyük firmaların ana merkezlerinin ve üretim tesislerinin yer alması dolayısı ile mühendis kenti…
Bir Ladino rakı şarkısı, yüzlerce yıl önce bu topraklardan çıkmış ve şu anda dünyayı geziyor. Biz unutmuşuz yazarımız Sefarad bize hatırlattı. Zeki Müren’in, Müzeyyen Senar’ın yanına bir de…
Gezgin Duygu Can, Sri Lanka gezi notlarından yola çıkarak bizler için ibret alınacak bir yazı yazmış. 🙂 Sri Lanka’ya gidiş tarihlerimizi kesinleştirdikten sonra, her akıllı insanın yapacağı gibi…
Erkan Oğur kimdir? – Müzisyen Ahmet Aksoy Yazdı
Erkan Oğur kimdir, Erkan Oğur Türk müziği için neler yapmıştır. Ahmet Aksoy muhteşem bir dille anlatmış. Ben yazıyı okurken birçok şey öğrendim. Ne yaparsam yapayım insan olmanın hüznü çıkıyor ortaya. Biz sizi eğlendiremeyiz, eğleriz ancak. – Erkan Oğur 1954 yılında Ankara’da doğan Erkan Oğur, ailesinin Elazığ’a taşınmasından liseye kadar olan süre boyunca bu şehirde kalmış ve 4 yaşında müzikle tanışmış. Müziğe başlamasından sonra keman, bağlama, flüt ve cümbüş çalmayı öğrenen Erkan Oğur için, daha sonra kendisine Erkan Oğur sorulduğunda ilkokul öğretmeni ‘’İlkokulu bitirdiğinde bizim yöreden çalamadığı saz kalmadı’ demiştir. Erkan Oğur Kimdir Her ne kadar müzikle iç içe olsa da babasının kendisi için planladığı –oğlum bilim adamı olmalı- fikrinden yola çıkarak Fizik-Kimya mühendisliğini kazanıp Almanya’ya giden Erkan Oğur içindeki aşkı terk etmeyerek 1973 yılında, burada gitarla tanışmış. Gitarla tanıştıktan sonra ‘kötü bir fizikçi olmaktansa orta bir müzisyen olayı tercih ederim’ demiş ve müziğe ağırlık vermiş. 1976 yılında elindeki gitardan istediği…
Peki nereye gitti Adriana? Ressam Bahar Akçura’nın bloğumdaki ikinci yazısı. Bu yazı aynı zamanda ilk yazının devamı niteliğinde. Yazıdaki resimler yine Bahar Akçura’ya aittir. Adriana panikle, uçuşa uçuşa…
Sanat Akımları – Bu hafta bloğumun konuğu Sanat Yönetmeni Beril Tangünay. “Sanat Akımları”nı bizler için eğlenceli bir dille kaleme almış. Ben severek okudum ve birçok şey de öğrendim.…
Freddie Mercury: Ben Star olmayacağım. Ben efsane olacağım
Freddie Mercury’nin şarkılarını, hayatını ve hikayesini grafik tasarımcı ve müzisyen Ahmet Aksoy bizler için güzel bir dille yazdı. Freddie Mercury, gerçek adı Farrokh Bulsara olan bu saygıdeğer abimiz müslüman bir ülke olan Zanzibar’ın Stone Town şehrinde doğmuş. 17 yıl sonra ülkede patlak veren olaylar yüzünden ailesiyle beraber soyundan geldikleri Zerdüştlere katılarak Londra’ya göç etmiş. Göç ettiği Londra’da Grafik Tasarım eğitimi alan Freddie Mercury’nin, tahmin edileceği gibi çocukluğundan yetişkinliğine asıl içinde yanan ateş müzikmiş. Daha sonra ortaya koyduğu eser ve performanslarla hayatta tutunduğu asıl tutkunun müzik olduğunu yüzümüze haykırmasından da zaten kolaylıkla anlayabiliyoruz. Ülkesinde olaylar patlak vermeden önce piyano öğrendiği ve ilk grubunu (The Hectics) kurduğu Bombay’daki yatıla okula gönderilen Mercury müzik kariyerine bu şekilde başlamış. 1970 yılında Brian May ve Roger Taylor ile birlikte Queen’i kuruyorlar. Freddie Mercury yaptığı işe inanan, grubuna ama en çok kendisine güvenerek ‘Queen’in konsepti kral ve kraliçelerle ilgili, göz kamaştırıcılık bizim bir parçamız ve biz…