Sao Paulo’da kaldığım hostelin salıncağında sallanırken Brezilyalı arkadaşlara soruyorum; Curitiba tam olarak nerede? Nasıl bir yer? “Pek bir şey yok orada ama İguazu Şelaleleri’ne giderken yol üstünde.” diyor Brezilyalı arkadaşım. Aslında Sao Paulo‘dan Foz de İguaçu kasabasına gidiyorum ama arada hem turistik olmayan bir şehir görmek hem de küçük bir mola vermek istiyorum. Haritada da bu 2 şehrin tam ortasındaki Curitiba gözüme çarpıyor. Bu yazımda size Alex de Souza‘nın memleketi Curitiba hakkında bilgi vermeye çalışıp aldığım gezi notları ve fotoğrafları paylaşacağım.
Curitiba Yolculuğu
Sao Paulo’dan 7 saat sürecek otobüs yolculuğu için sabahın erken saatlerinde Sao Paulo terminaline geliyorum. 70 lira civarında bir fiyata otobüs buluyorum. Brezilya, diğer Güney Amerika ülkelerine oranla çok daha pahalı. Belki Uruguay bu konuda Brezilya ile yarışabilecek tek ülke. Brezilya otobüs seyahati konusunda çok ciddi. Şoför dikkatlice kağıtlarınızı (benim durumumda pasaport) inceleyip not alırken siz sıraya giriyorsunuz. Ben somurtkan şoföre en sevimli halimle sırıtıyorum ki durduk yere problem çıkmasın. 🙂
Güzel manzaralar eşliğinde Curitiba’ya ulaşıyorum. Curitiba, Parana eyaletinin başkenti ve en büyük şehri. Nüfusu yaklaşık 2 milyon olan şehir Portekizliler tarafından 1693 yılında kuruluyor. 185O yılındaki göçte Polonyalılar, İtalyanlar ve Ukraynalılar geliyor şehire. Zaten pek de siyahi Brezilyalı görmüyorsunuz sokaklarda. Siyahlar daha çok kuzey eyaletlerinde yaşıyorlar. Florianopolis, Porto Alegre gibi güney şehirleri kuzeydekilerden çok daha zengin ve düzenli. Avrupa kökenli beyaz Brezilyalıların (brasileiros brancos) nüfusu %80 oranında burada. Recife, Salvador, Fortaleza gibi şehirlerin olduğu Kuzey Brezilya, farklı bir ülke gibi.
Sonunda şehire ulaşıyorum ve eski şehre 10 dakika yürüme mesafesindeki hostelime yerleşiyorum. Brezilya’daki tüm hosteller gibi burası da çok güzel. Knock Knock Hostel‘in gecelik yatak fiyatı 11 dolar ve bu fiyata kahvaltı da dahil. Ortalama 25 dolar hostel fiyatları olan Brezilya için çok ucuz bir fiyat. Bunun sebebi de Curitiba’nın turistik bir yer olmaması. Zaten benim amacım da turistik olmayan bir Brezilya şehri görmek.
Emekliler Şehri
Şehirde ilk göze çarpan şey “emekliler” oluyor! Evet, bu şehire “emekliler şehri” diyorum. 🙂 Her yerde ayak üzeri sohbet eden grup halinde yaşlı insanlar var. Bir şey fark ediyorum; hepsi acayip mutlu! Yaşlanınca köşesine çekilen insanımızı düşününce üzülüyorum. Buradaki insanlar yaşamın içindeler ve çok mutlular.
Curitiba’nın güzelliğinden bahsederken Jaime Lerner‘den bahsetmemek olmaz. 1988 yılında belediye başkanı olan Lerner, Curitiba’yı sanayi şehri olmaktan çıkarıp radikal değişimlerle yeşil dostu bir şehir haline getiriyor. Toplu taşıma sistemini örnek bir hale getirip, şehrin her yerini parklarla ve yeşil alanlarla dolduruyor. Gerçekten de şehir herhangi bir Avrupa şehrinden farksız.
Hostelde biraz dinlendikten sonra kısa bir yürüyüşle Arnavut kaldırımlı taş sokaklı yolların, rengarenk binaların arasından geçerek sevimli Paço Municipal binasının da olduğu küçük meydana geliyorum. Küçük meydana bakan birkaç kafe var. Brezilyalıları izleyerek beyaz şarabımı yudumluyorum. Hiçbir şey yapmamanın, hiçbir şey düşünmeden dolaşmanın hafifliğiyle tüm ara sokaklara giriyorum, lezzetli sokak yemeklerinden tadıyorum. Özellikle “pastel” çok güzel. Peynir ya da çeşit çeşit sebze ile yapılan çiğ börek benzeri bir yiyecek.
Türkiye’den geldiğimi duyan Curitibalılar hemen Alex de Souza! Fenerbahçe! diye sevgi gösterilerinde bulunuyorlar. Sonunda öğreniyorum ki Alex de Souza, Curitibalıymış! Futbolla pek ilgim olmadığından çok ilgimi çekmiyor ama Türkiye’yi bilmeleri hoşuma gidiyor. Normal şartlarda birçok insan ya ilk defa duydum diyor ya da Arap ülkesi zannediyor. Curitiba’da Alex de Souza iyi bir şekilde reklamımızı yapmış. 🙂
Daha sonra Praça Tiradentes’e gidip buradaki zarif katedrali geziyorum. Güney Amerika’nın birçok şehirinde olduğu gibi burada da güzel mimarileriyle katedraller şehir meydanlarını süslüyor.
Turist Otobüsleri
Bu arada “linha turismo de Curitiba” isimli turist otobüsleri de Tiradentes Meydanı’ndan kalkıyor. Günlük fiyatı yaklaşık 20 tl. Meydandan her 30 dakikada 1 kalkan otobüsler görülmeye değer her yere götürüyor sizi. İnip bir sonraki otobüse binebiliyorsunuz. Son olarak yine Tiradentes Meydanı’nda bırakıyor. Otobüsün 1 gün boyunca uğradığı yerleri bir gün yolunuz düşer diye aşağıdaki şekilde listedim. Ben hepsini göremedim ama gördüklerimin yanına kısa bir açıklama yazdım:
1. Praça Tiradentes
2. Rua das Flores (turistik bir cadde)
3. Rua Visconde de Nacar
4. Museu Ferroviário (demiryolu müzesi)
5. Teatro Paiol (1874 yılında inşa edilmiş tiyatro, konser salonu)
6. Jardim Botânico (botanik bahçe)
7. Estação Rodoferroviária/Mercado Municipal (sebze meyve pazarı)
8. Teatro Guaíra/Universidade Federal do Paraná (konser salonu)
9. Passeio Público/Memorial Árabe
10. Centro Cívico
11. Museu Oscar Niemeyer (ünlü mimar Niemeyer adına yapılmış modern sanat müzesi)
12. Bosque do Papa/Memorial Polonês (Polonyalı göçmenlerin kurduğu bir köy. Brezilya’nın Polonez Köyü.
13. Bosque Alemão
14. Universidade Livre do Meio Ambiente – Unilivre
15. Parque São Lourenço
16. Ópera de Arame/Pedreira Paulo Leminski
17. Parque Tanguá
18. Parque Tingui
19. Memorial Ucraniano
20. Portal Italiano
21. Santa Felicidade
22. Parque Barigui
23. Torre Panorâmica
24. Setor Histórico
Her yolculuk gibi Curitiba gezisi de sona eriyor. Birkaç gün kaldıktan sonra güzelce dinlenmiş şekilde yoluma devam ediyorum. Bir sonraki şehir, İguazu Şelaleleri’nin de olduğu Foz Do Iguaçu şehri…
4 Yorum
harika bir rehber oldu bana. tesekkurler.
Fatih bey; şehirleri,yolları, hostelleri,insanları çok güzel anlatıyorsunuz ve yaşıyorsunuz.Darisi basimiza:)
Bütün güzellikler sizin olsun…
çok teşekkür ederim 🙂
abi ben 11 yasında bir takipçinim. brezilyaya gitmişken neden rio de jeneiro ya ugramadın.Lütfen en kısa zamanda git olurmu . resimlerinide paylaş bende göreyim